25 Eylül 2009 Cuma

Hukukun Teknoloji Karşısında Daralan Yetkileri

İlk olarak dikkat çekilmesi gereken husus teknolojinin hukuktan bağımsız olduğu ve hukukun teknolojiyi takip etmek zorunda olduğudur. Hukuk teknolojiye yön vermeye çalışmamalı, mevcut teknolojilerin insan ve toplum hayatına etkilerini göz önüne alarak insan ilişkilerini, toplumsal ve ekonomik ilişkileri ve toplumlar arası ilişkileri düzenleyici yaklaşımlar sergilemelidir.

Bilişim teknolojilerinin bugün geldiği nokta itibariyle, takip edilmesi- bu teknolojiye katkı sağlayanlar tarafından dahi – imkansızdır. Hayatımıza kattığı ve hayatımızdann götürdüğü birçok değer vardır. Bunların sosyal bilimcilerce incelenerek, insan hayatının düzen ve huzurunun sürdürülebilmesi için olmazsa olmaz saydığımız hangi maddi ve manevi değerlerin tehlike altında olduğu belirlenmeli ve toplumların bu kayıpları yaşamaması için uzun vadeli hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. Mesela bugün bankacılık işlemlerimizi internetten bilgisayar veya cep telefonumuzu kullanarak banka şubesine gitmeye ihtiyaç duymadan yapabiliyoruz. Ancak internet banka hesaplarımızın her zaman tehlike altında olduğunu ve paramızın her an bir hacker tarafından hiçbir fiziksel hırsızlık teşebbüsü olmadan çalınabileceğini de biliyor ve tedirgin oluyoruz. Ama fiziksel hırsızlık zaten bilişim teknolojileri bugünkü seviyesine gelmeden önce de hayatımızın bir parçasıydı ve evimize hırsız girdiğinde ne yapacağımızı biliyorduk, yani bununla ilgili hukuki düzenlemeler mevcuttu. Ancak şu an banka hesabımızın sanal yöntemlerle soyulması durumunda ne yapacağımızı ve kimden yardım alacağımızı bilememekteyiz. Bu durumda hukuk olası sanal hırsızlıklara karşı güvenlik önlemleri almaya çalışmamalı her zaman en kötü durumu (the worst case) göz önüne alarak olası sonuçların etkilerinin masum taraflar mağdur edilmeden nasıl bertaraf edileceğinin yöntemlerini belirlemelidir.

Meseleye ışık tutacak bir diğer örnek de kişisel (sağlık kayıtları, adli kayıtlar, vb.) verilerimizin gelişen teknoloji ile saklandığı ortamlar fiziksel dosyalar yerine internete açık bilgisayar sistemleri olarak değişmiştir. Bu değişim birçok maddi kazanım sağlamaktadır. Ancak yan etkileri hiç de küçümsenmeyecek derecede büyüktür. Bu kayıtların internete açık sistemlerde muhafaza edilmesi legal veya illegal erişimin dünyanın her yerinden ve her an erişilebilir hale gelmesini sağlamaktadır. Bu da tabi bireylerin kişi hak ve hürriyetlerini zedeler bir duruma yol açmaktadır. Burada hukuka büyük görevler düşmektedir. Kanun koyucu olan devletlerin böyle bir durumda teknoloji kullanımını engellemek, kısıtlamak ya da kullanım şekline karışmak yerine bu verilere erişimin düzenlemesini yaptırmak ve izinsiz erişimin cezalandırılmasını sağlamaktır. Ayrıca erişim düzenlemesini de yine hukuk değil teknolojinin kendisi yapmaktadır. Bunu da her zaman göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.

Hukuk sorunların çözümünde hiçbir şekilde herhangi bir teknolojik çözümü dayatmamalı, mevcut teknolojik çözümlerin kullanımı ile ilgili düzenlemeler yapmalıdır. Hukukun teknolojik gelişmelere reaksiyonu çok hızlı olmalı ve teknolojik değişimler sırasındaki geçişlerin toplumlar üzerindeki olumsuz etkilerinin minimum olması sağlanmalıdır.

Hiç yorum yok: