2000’li yılların başından itibaren, dünyada bilgi toplumuna dönüşüm
yolunda girişimlerin arttığı gözlenmektedir. Bilgi ve iletişim
teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak sağlanan katma değer
uluslararası rekabetin niteliğini de değiştirmeye
başlamıştır. Avrupa Birliğinin 2010 yılında dünyadaki en rekabetçi ve
dinamik bilgi tabanlı ekonomisi haline gelmesini amaçlayan Lizbon
Stratejisi bu değişime uyum sağlamaya yönelik çabaların en kapsamlı
örneklerinden biridir. Avrupa enformatik alanında ABD’yle rekabet edebilmek ve dünya ekonomik hiyerarşisindeki yerini güçlndirebilmek için eEurope programını devreye sokup kendine bir hedef koymuştur:2010 yılına kadar dünyanın en dinamik ve rekabetçi bilgi toplumu olmasını hedefleyen stratejiyi 3 ana hedef çerçevesinde gruplandırmıştır:
-daha hızlı,güvenli ve ucuz internet
-insan kaynağına yatırım
-internet kullanımının artırılması
Beyaz Belge olarak bir başka raporunda ise şöyle denmektedir: “AB'nin yaklaşımı en başından dünya perspektifine oturtulmalı ve bu nedenle firmalarının ve işleticilerinin uluslararası ittifaklar geliştirmesi özendirilmelidir. Nerede mümkünse, açık sistemlerin ve uluslararası standartların oluşturulması; büyük bir kararlılıkla, gerçek karşılıklılık ilkesi gereği üçüncü ülke pazarlarının açılmasına çalışılması ve ayrımcılığın her çeşidine karşı çıkılması gerekmektedir.”
Türkiye de 2001 yılında AB’ye aday ülkeler için tasarlanan eAvrupa+
Girişimine taraf olmuştur. Bu süreçte, ilgili tüm tarafların katılımıyla hazırlanan “Türkiye’nin Bilgi
Toplumuna Dönüşüm Politikası” e-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu tarafından
kabul edilmiştir. Politika Belgesinde, Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm
vizyonu; “Bilim ve teknoloji üretiminde odak noktası haline gelmiş,
bilgi ve teknolojiyi etkin bir araç olarak kullanan, bilgiye dayalı karar
alma süreçleriyle daha fazla değer üreten, küresel rekabette başarılı
ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmak” şeklinde belirlenmiştir.
Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde AB ile ilişkiler ve eAvrupa eylem planları önemli bir rol üstlenmektedir. Bilgi Toplumu Stratejisinin uygulama
sürecinde de AB’nin bu alandaki faaliyetleri yakından izlenecek ve bu
konudaki deneyimlerden azami ölçüde faydalanılacaktır. Bu çerçevede,
AB’nin bilgi toplumuna yönelik programlarına aktif katılım sağlanacaktır.
Ayrıca, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD), Birleşmiş Milletler,
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından yürütülen bilgi
toplumu faaliyetlerine etkin katılım sağlanarak uluslararası deneyimlerden
üst düzeyde istifade edilecektir. Bunun yanı sıra, özel sektörün
uluslararası standart geliştirme faaliyetlerine aktif katılımı teşvik edilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder