Bugünlerde çokça gündemde olan e-dönüşüm kavramı kaçınılmaz olarak hayatımızı sarmalamış durumda. Zira herkes biliyor ki hayatımızda bazı şeyler değişecek ve bu değişim istisnasız herkesi etkileyecek.
Ülkemizde de zaten başlamış olan bu dönüşümün düzenlemelerini yapmak ve bu dönüşümü hızlandırarak dünyaya ayak uydurmak ve ülkemizin bu dönüşümü gerçekleştiremediği her an için yitirmekte olduğu değerlerini en aza indirmek için hızla çalışmalarını sürdüren bir e-devlet danışma grubu kuruldu. Bu gurubun hazırlamış olduğu kanun taslağı eğer yasalaşırsa Bilgi Toplumu Ajansı sözü geçen hedefleri gerçekleştirmekle yükümlü kılınacaktır.
e-Devlet kanun tasarısı çağımızın olmazsa olmazı olan kamu hizmetlerinin elektronik ortamda verilmesi adına ülkemizde yapılmış en ciddi ve en kapsamlı çalışma olarak göze çarpmakta. Bu yönüyle büyük bir ihtiyacı karşılayacak gibi görünüyor. En basit örneğiyle, nüfus kaydı, ikametgah ilmuhaberi, vb. belgeleri almak için devlet dairelerine gidip sıraya girme zorunda olmayacağız. Sonuçta ülke olarak hem paradan hem de zamandan tasarruf etmiş olacağız. Ayrıca kağıt tüketiminde önemli miktarlarda azalma meydana geleceği için doğayı koruma adına da çok önemli bir adım atılmış olacak.
Ülkemize bu kadar fayda sağlayacağına inandığımız bu kanun taslağını her yönüyle incelemek ve olumlu ya da olumsuz bulduğumuz yönlerini yetkili makamlara iletmek her vatandaşımızın görevi ve hakkıdır. Taslakta ilk göze çarpan kurulacak olan ajansın çok gemiş yetkileri olması ve şu anda mevcut devlet kurumlarının görevlerini de kapsayan çok geniş bir görev perspektifi olmasıdır. Bu, bir anlamda bugüne kadarki teknolojik birikim ve atyapının görmezden gelineceği gibi bir izlenim uyandırmaktadır. Ayrıca kamu yararı gözetilerek kurulması öngörülen bir kurumun kamuya ücretli danışmanlık hizmeti vermesi ve ayrıca bu hizmetin ücret tarifesini kendisinin belirleyecek olması demokratik ilkelerle bağdaşmayacak bir denetimsizlik ve her türlü keyfi uygulamaya yol açabilecek bir nitelik olarak göze çarpmaktadır. Tüm bunlara ek olarak, ajansa yüklenen görev ve iş yükünün altından kalkılması günümüz Türkiye’si açısından mümkün görünmeyen bir maddi kaynak ve nitelikli iş gücü anlamına gelmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder