12 Ekim 2009 Pazartesi

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Hukuku Konusunda Uluslararası Organizasyonların Rolü

Bilgi ve iletişim teknolojileri bugün geldiği nokta itibariyle, yararlanıcılarına dünyanın bir ucundan diğer en uzak ucuna çok kısa sürede (saniyeler bazında) iletişim ve her türlü sosyal, kültürel, ekonomik etkileşim imkanı sağlamaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin bu özelliğindeki en büyük etken şüphesiz bilimin evrensel bir kavram olmasıdır. Ancak bu teknolojilerin temelini aldığı bilimlerin evrensel olması bu teknolojilerin uluslararası düzeyde kullanımını sağlamada yeterli olmamaktadır.

Bilişim teknolojilerinin tüm dünyada etkin bir şekilde kullanılabilmesi ve farklı ülkelerdeki insanlar arasında iletişim ve etkileşimi sağlıklı bir şekilde sağlayabilmesi bu teknolojilerin bilgi ve altyapı olarak tüm ülkelerde ancak ortak bir tabana dayanmasıyla mümkün olabilir. Bu bağlamda, teknoloji geliştiricilerin ortaya koydukları ürünleri uluslararası düzeyde kabul gören kriterlere bağlı kalarak geliştirmeleri büyük önem arzetmektedir. Bu noktada ‘uluslararası düzeyde kabul gören kriter’ ifadesiyle genel olarak uluslararası standart kuruluşlarının hazırladığı standartlar ve ülkeler arasında yapılan andlaşmalar anlaşılmaktadır. Bu standartları, farklı dilleri konuşan insanların arasında sözlerin tercümesini yapan tercümana benzetebiliriz. Ülkeler kendi bünyelerinde oluşturdukları teknoloji altyapılarında lokal bir takım standart veya düzenlemelere göre hareket ederek bir anlamda kendi teknolojik dillerini yaratmaktadırlar ancak bu dili kullanarak diğer ülkelerle iletişim sağlayamayabilirler. Bu konuda en açıklayıcı örnek bilgisayarların bir ağ (network) üzerinde iletişimini sağlayan protokoller olacaktır. Bilgisayarlar ağ (network) üzerinde protokoller aracılığıyla ortak bir dil kullanarak birbirlerini anlayabilmekte, paket transferini anlamlandırabilmektedirler. İnternetin de tüm dünyayı kapsayan bir network olduğunu göz önüne alırsak, bireyler ve kurumlar arasında tüm dünyayı kapsayacak şekilde iletişimi sağlamak ancak ortak düzenlemelere sadık kalarak olacaktır.

Buraya kadar konuyu teknolojik altyapısına bakan yönüyle işledik. Bir de sosyal, kültürel ve ekonomik olarak uluslararası düzenleme ve andlaşmaların önemini anlatmak gerekir.

İnternet altyapısının dünyanın birçok ülkesinde güçlenmesiyle internet erişiminin olduğu her yerden dünyanın bütün internet kullanıcılarına erişmek mümkün olmaktadır. Bu imkan birçok siber suç türünün ortaya çıkmasını tetiklemiş ve her geçen gün farklı dolandırıcılık ve suç türleri ortaya çıkmaktadır. Bu suçlarla artık yerel emniyet güçlerinin mücadele etmesi imkansızdır. Çünkü dünyanın herhangi bir yerinde, o ülkenin yasalarına göre suç olmayan bir eylem bir diğer ülkede suç olarak tanımlanabilmekte ve o ülke insanlarına zarar verebilmektedir. Mesela internet üzerinden kumar oynama imkanı sağlayan bir site kumarın suç sayılmadığı bir ülkeden yayın yaparak kumarın suç sayıldığı ülkemizdeki internet kullanıcılarının erişimine açık olabilmektedir. Ya da uluslararası ticaret yapan bir elektronik mağazanın kendi ülkesi dışındaki müşterilere karşı sorumluluğu kendi ülkesindeki düzenlemelere göre olmamalıdır.

Hem teknik altyapı olarak, hem de sosyal, kültürel ve ekonomik olarak karışıklıkların ve anlaşmazlıkların giderilmesi ve yaşanmaması için uluslararası regüsasyonların yapılabilmesi için uluslararası organizasyonların varlığı hayati önem taşımaktadır.




ETSI’nin (European Telecomunications Standards Institute) İletişim Sektörü İçin Önemi

Türkçe adı Avrupa İletişim Standartları Enstitüsü olan kurumun temel görevi, iletişim teknolojilerini belirli standartlara oturtarak bu sektördeki uluslararası altyapı farklılıklarını gidermek, iletişimde güvenliği sağlamak ve bağlı ülkeler arasındaki iletişim ve ekonomik etkileşimi üst düzeye çıkarmaktır.

Bugün güvenli iletişim adına en popüler teknolojilerden biri olan elektronik imza altyapısı için ülkemiz de ETSI’nin standartlarına bağlı kalarak teknoloji geliştirmektedir. Bu, ülkemizin Avrupa Birliği’ne entegrasyonu açısından en az sosyal ve ekonomik içerikli reformlar kadar önemlidir. Ülkemizin bu organizasyonlarda aktif biçimde rol oynaması gerektiğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok: