Gerek küresel gelişmeler gerekse Avrupa Birliğinin Lizbon Stratejisinde kabul etmiş olduğu hedefler ülkelerin Bilgi Ekonomisi ve Bilgi Toplumu olma yolunda bir takım yapılanmaları ve dönüşümleri öngörmektedir. Dünya, ‘bilgi’nin yaratılması erişilmesi ve etkin bir şekilde kullanımı ile şekillendirilen, yaratıcılığın, buluşçuluğun, rekabetin ve ekonomik gücün ve ekonomik ve sosyal değişime temel olduğu yeni bir ekonomik ve toplumsal modele doğru dönüşmektedir. Bu süreçte, her devlet Bilgi ve İletişim Teknolojileri konusunda kendi ülkelerine münhasır hukuk ve politika geliştireceklerdir.
Ancak bu dönüşüm sürecinde, devletlerin egemenlik yetkileri törpülenmek suretiyle, uluslararası organizasyonların politika geliştirme ve hukuk yaratma sürecine etkili olarak katılmaları ve bu kapsamda bilgi toplumuna geçiş sürecini hızlandırmak adına uzman bilirkişilerden yardım alarak, toplumun bilgilendirilmesinde ve aydınlatılmasında ve de korunmasında etkili rol oynamaları gerekmektedir. Kaldı ki; günümüzde uluslar arası organizasyonlar uluslar arası politikaların belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadırlar.
Ayrıca uluslar arası organizasyonlar, Bilgi ve İletişim teknolojileri için etkili, özel sektörle uyumlu olabilen idareye ilişkin hukuksal bir çerçevenin kurulması ve buna uygun politikaların tasarlanması adına çalışmalar yaparak, uluslar arası standartlar belirlenmesinde yol gösterici olmalı ve bu standartlara uyulması bakımından gerekli önlemleri almalıdır.Bu bakımdan günümüzde sınırların kalktığı dünyada, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla ve sınır tanımadan yayılması karşısında, devletlerin çoğu zaman yetersiz kaldığı bu alanda uluslar arası organizasyonların politika geliştirme ve hukuk yaratma süreçlerinde daha etkili ve güçlü şekilde kendilerini ifade etmeleri gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder