31 Ekim 2008 Cuma

İKİNCİ EL SATIŞLAR VE TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
31.10.2008
Bilindiği üzere 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (bundan böyle kısaca "Kanun" olarak anılacaktır.) 2. Maddesinde; Kanun'un 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işleminin Kanun kapsamında olduğu ve bu işlemlere Kanun hükümlerinin uygulanacağı açıkça hüküm altına alınmıştır.
Dolayısıyla, 4077 sayılı Kanun'un kapsamı alanına giren tüketici işlemlerinin neler olduğunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle "Mal", "Hizmet", "Tüketici" ve Tüketici işlemi" tanımlarına değinilmesinde fayda bulunmaktadır.
4077 sayılı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3. Maddesinde yukarıda anılan kavramlar şu şekilde tanımlanmıştır;
Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallar,
Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet,
Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi,
Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem.
Buna ek olarak 4077 sayılı Kanun yukarıda tanımlanan mal ve hizmetleri sunan kişileri ayrıca tanımlamıştır. Gerçekten Kanun'un 3. maddesinin f bendine göre kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler satıcı; 3. Maddenin g bendine göre kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişiler sağlayıcı olarak tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere 4077 sayılı Kanun tüketicilere mal sunan satıcılar ve hizmet sunan sağlayıcılar için ticari veya mesleki faaliyet kriterini aramaktadır. Dolayısıyla her ne kadar 4077 sayılı Kanun'un 2. maddesinde taraflarından birisini tüketicinin oluşturduğu her türlü tüketici işleminin Kanun kapsamında olduğu hüküm altına alınmış olsa da, tüketiciye mal ya da hizmet sunan işlemin diğer tarafı gerçek ya da tüzel kişinin bunu ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında yapıyor olması gerekmektedir. Aksi takdirde söz konusu gerçek veya tüzel kişinin 4077 sayılı Kanun kapsamında satıcı ya da sağlayıcı olarak kabul edilmesi kanaatimce uygun olmayacaktır.
Yukarıda izah edilmeye çalışılan bilgiler ışığında, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında ikinci el mal satımı olmayan bir gerçek veya tüzel kişinin tüketici sıfatını haiz gerçek ya da tüzel kişiye yapmış olduğu ve konusunu ikinci el bir malın teşkil ettiği bir satım ilişkisi; satıcı tarafın 4077 sayılı Kanun kapsamında satıcı olmamasından ve bu hukuki ilişkinin 4077 sayılı Kanun'un 1. maddesinde belirtilen Kanun'un amacı ile doğrudan ilişkili olmamasından dolayı Kanun kapsamında bir tüketici işlemi olmayacak ve bu nedenle 4077 sayılı Kanun'a tabi olmayacaktır.
İkinci el satışların ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında olmayan bir gerçek ya da tüzel kişi tarafından yapılan ikinci el mal satışlarının 4077 sayılı Kanun kapsamında olmayacağı Yargıtay tarafından da benimsenmiş bulunmaktadır.
Gerçekten, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin E. 2005/4338 K. 2005/5259 numaralı ve 25.4.2005 tarihli kararında ikinci el bir taşınır (minibüs) satımı sonrasında taşınırda bulunan ayıp dolayısıyla ikame edilen tazminat talepli davada; ikinci el araç satışının 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığına; davalı satıcının birinci planda satıcı olmadığına ve dolayısıyla uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesine hükmedilmiştir.
Önemle belirtmek isterim ki, hiç bir ikinci el mal satımının 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı sonucuna ulaşmak kanaatimce hatalı bir değerlendirme yapılmasına yol açacaktır. Yukarıda da belirtildiği üzere, bir ikinci el mal satımının 4077 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığının tespit edilmesinde satıcı tarafın ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında ikinci el mal satışının yer alıp almadığının tayin edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında ikinci el mal satmak olan gerçek ya da tüzel kişiler tarafından tüketicilere yapılan satışlara 4077 sayılı Kanun'un uygulanmasının önü kesilmekle güçsüz durumdaki tüketicilerin korunması engellenmiş olacaktır. Son olarak ikinci el mal satışlarının 4077 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığının tespitinde her somut olaya göre ayrı bir değerlendirme yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Saygılarımla
Yavuz Dayıoğlu

Hiç yorum yok: